Öğrenme, bilginin kazanılması olarak tanımlanırsa bireyin bilgi kazanırken güçlük yaşamasıyla ortaya çıkan sorunlara da öğrenme güçlükleri denebilir. A.B.D. Öğrenme Bozukluğu Komitesine göre (NJCLD) öğrenme bozukluğu, genel bir terimdir ve dinleme, konuşma, okuma – yazma, akıl yürütme ile matematik becerilerin kazanılmasında ve kullanılmasında önemli güçlüklerle kendini gösteren heterojen bir bozukluk grubudur. Bu tanım öğrenme bozukluğu için kullanılan en yaygın tanımdır. (Korkmazlar,2003) Bu bozukluğun bireyin yaradılışıyla ilgili olduğu ve Merkezi Sinir Sistemi’nin işleyiş bozukluğuna bağlı olduğu varsayılır. Ayrıca kendini idare etme, sosyal algılama ve sosyal etkileşim sorunları da birlikte görülebilir. Bu bilgilere dayanarak öğrenme bozukluğunu;

  • Normal ya da normalin üstünde zekâya sahip (IQ: 80-85 üstü)
  • Primer bir psişik bir hastalığı olmayan
  • Belirgin bir beyin patolojisi olmayan
  • Duyusal özrü olmayan
  • Dinleme, konuşma, okuma, yazma, akıl yürütme ile matematik becerilerin kazanılması ve kullanılmasında önemli güçlükleri olan
  • Kendini idare etme, sosyal algılama ve etkileşim sorunları olan
  • Standart eğitime rağmen yaşına ve zekâsına uygun okul başarısı gösteremeyen bireylerdeki durum olarak tanımlayabiliriz.

Özel Öğrenme Güçlüğü DSM IV’te dört grupta incelenir.

  1. Okuma Bozukluğu (Disleksi)
  2. Aritmetik Bozukluğu (Discalculi)
  3. Yazılı Anlatım Bozukluğu (Disgrafi)
  4. Başka türlü adlandırılamayan öğrenme bozuklukları.

Disleksi genellikle çocukluk döneminde okula başlanan yaşlarda fark edilen bir bozukluktur. Öğrenme bozukluğu bir hastalık değil, zihinsel süreçlerde bir farklılıktır. Uzmanlar özel öğrenme güçlüğü tanısı koymada güçlük çekerler. Çünkü bu farklılığa sahip olan çocuklarda belirtiler farklı farklıdır. Fakat ortak özellik aynı yaş ve sınıf düzeyindeki çocuklara nazaran okul başarısının, bilhassa okuma düzeyinin düşük olmasıdır. Bu nedenle tanı koyma sürecinde çok titiz davranılmalıdır. Yukarıdaki belirtiler atlanmış ve çocuk okula başlamışsa, bu durumda çocuğunuz aynı sınıf düzeyindeki çocuklara göre;

  • Geç okumaya başlamışsa, bazı harfleri okumada güçlük çekiyorsa,
  • Yanlış okuyorsa, ses ya da harflerin yerini değiştiriyorsa,
  • Bazı rakamları okuma – yazmada güçlük çekiyorsa, ters yazıyorsa,
  • Bozuk yazıyorsa, geometrik şekilleri düzgün çizemiyorsa,
  • Sözcükleri veya sayıları tersten okuyorsa,
  • Konuşma ve konuşulanı anlamada zorlanıyorsa,
  • İletişimde sorun yaşıyorsa

Çocuğunuzda özel öğrenme güçlüğü olabilir. Bu nedenle acilen bir uzmana göstermenizi öneriyoruz. Dikkatli bir incelemeden sonra çocuğun öğrenme sorununun neden kaynaklandığının, Özel Öğrenme Güçlüğü olup olmadığının belirlenmesi gereklidir. Özel Öğrenme Güçlüğü olan çocukların ‘özel eğitime’ ihtiyaçları vardır. Çocuğun erken fark edilmesi ve özel eğitime erkenden başlaması oldukça önemlidir. Bu çocuklar okullarda genellikle kaynaştırma öğrencisi olarak kendi sınıflarında eğitime devam ederler. Ancak sınıfının ortalama başarı düzeyinden geri kalmaması ve bu nedenlerle çocukta daha başka psikolojik – sosyal sorunların oluşmaması için özel eğitimle desteklenmesi oldukça önemli bir gerekliliktir. Bilhassa özel öğrenme güçlüğü olan çocukların eğitiminin ebeveynler, bakıcılar, büyük kardeşler, eğitimciler, rehber öğretmenler, psikologlar, eğitim uzmanları gibi geniş bir etki grubunun daha bilinçli şekilde, karşılıklı iletişim ve eşgüdüm halinde hareket etmelerini zorunlu kılmaktadır. Şirinevler Rehabilitasyon Merkezi çocuğunuzun durumunun belirlenmesi, psikolojik danışmanlık, aile eğitimi ve danışmanlığı, özel eğitim, yaşam koçluğu gibi konularda hizmetinizdedir.