Konuşma dilin sözlü anlatımı olup kişinin kendisi ve çevresiyle dengeli ilişkiler kurma ve sürdürmesine yarayan, geleneksel sesli sembollerin yer aldığı ve tüm bedensel tepkiye dayalı bir iletişim dizgesidir. Konuşma için özel tek bir organ yoktur. Konuşma birçok organın birlikte eşgüdüm içersinde çalışmasıyla oluşan bir iletişim sürecidir ve zamanla otomatik duruma gelir. İnsanın sonradan kazandığı, öğrendiği bir beceridir. Bu öğrenme genellikle taklit yoluyla olur. Bu nedenle çocuklar genellikle yakınlarından ve özellikle annelerinden konuşmayı öğrenirler.

Konuşma: Düşünleri ifade etme aracı olarak kullandığımız sembolik bir araç olan sözel dilin, akciğerden gelen havanın boğaz, ağız ve burun yolunda şekillenmesi sonucunda oluşan seslere dönüştürülerek karşımızdaki insan(lar)ın kulakları tarafından alabilecekleri bir biçime dönüştürülmesi işlemidir.

Dil ve konuşma güçlüğü: Dil gelişiminde beklenen aşamalarda gecikmeler olması, konuşmanın dikkati konuşana çekecek kadar normalden farklılık göstermesi ve iletişimin bozulduğu, koptuğu durumlardır. Konuşma bozukluklarında konuşmanın akışında, ritminde, tizliğinde, sesbilimlerinin çıkarılışında ve anlaşılmasında bozukluk görülebilir.

Dil Konuşma Güçlüğü Nedenleri

Yapısal Nedenler: Konuşma bozukluklarının bazıları; konuşma organlarının yeteri kadar işlevsel olmamasından ve bazı yetersizliklerden kaynaklanır. Örneğin; dudak damak yarıklığı, diş problemleri, dilaltı bağının uzun olması, çene kasları, sinir sistemi zedelenmeleri (CP) , görme ve işitme yetersizliği, zihinsel yetersizlik… Vb

Sosyal ve Psikolojik Nedenler: Bazen konuşma bozukluklarında, konuşma organları normal gelişimde olduğu halde konuşma görevlerini gereği gibi yapamamaktadırlar. Bunun nedenleri arasında; evde konuşulan dilin niteliğinin bozuk olması, yabancı dil kullanılması, model olacak kişilerin azlığı, uyaran yetersizliği, yanlış öğrenmeler ve alışkanlıklar, aile içi şiddetli çatışmalar, uyum problemleri, içe kapanıklık, ekonomik ve göç sorunları… vb.

Dil ve Konuşma Güçlüğü Türleri

Gecikmiş Konuşma: Çocuğun bebeklik döneminde geçirmesi gereken konuşma evrelerinden birine takılması veya o aşamalardan birine geri dönüşü sonucunda oluşan, takvim yaşı ile konuşma gelişimi arasındaki ciddi farkla ifade edilebilir. Gecikmiş konuşmada hiç konuşmama veya sözcük darcığının birkaç kelimeden oluşması, ifade güçlüğü, anlamlı cümleler kuramama… Vb özellikler görülebilir. Gecikmiş konuşma genellikle zihinsel ve işitme yetersizlikleri, ciddi sağlık problemleri ve şiddetli aile içi çatışmalarla beraber görülür.

 Ke-ke-me-lik: Kişinin tekrar kekeleme endişesi ile konuşma sesi, hece, sözcük ve deyimlerde irkilme, duraklama, uzatma, patlama, tekrarlama ve bazen bunların yanında bir takım el, kol, yüz ve vücut hareketlerinin de eşlik ettiği, konuşmanın ritim ve akıcılığında meydana gelen bozukluktur. Çoğunlukla genetik yatkınlık ve/veya psikolojik ve sosyal travmalar sonucunda oluşur.

Artikülasyon Bozukluğu: Artikülasyon, konuşma seslerini çıkarma işlemine denir. Artikülasyon bozukluğu, konuşma seslerinin çıkarılış yeri, biçimi, hızı, zamanlaması ve basıncının hatalı üretimine dayalı sorunlardır. Örneğin kaş yerine kaç, kız yerine kıs, resim yerine yesim, balık yerine bayık, … vb. denmesi gibi. Artikülasyon bozukluğunda bir sesin hiçbir kelimede kullanılamaması da söz konusudur.

 Fonoloji Bozukluğu: Konuşma temelini oluşturan dil kurallarına ait bilgiyi – ses bilgisini – edinme güçlüğüdür. Fonolojik bozuklukta ses birimlerin doğru motor devinimi yoluyla artikülasyonu üretim yönünden bozuk değildir. Ses birimlerin dil kullanımına uygun dizilememesi söz konusudur. Örneğin çocuk, çiçek kelimesini doğru söyleyebiliyorken( ç sesi başta ve ortada) saç yerine saş, havuç yerine havuş diyor. Burada   ‘ç’ sesi sadece kelime sonunda söylenememektedir.  Artikülasyon bozukluğu ve fonetik bozukluk,   konuşma bozuklukları içersinde en sık rastlanan iki bozukluktur.

Dünya sağlık örgütünün verileri dikkate alındığında, özür gurupları içersinde en yüksek oranı dil ve konuşma güçlüğü yaşayan çocuklar oluşturmaktadır. Dil ve konuşma sorunlarının son derece yaygın olmasından ve erken dönem dil ve iletişim sorunlarının genel gelişimi olumsuz olarak etkileyeceğinden erken tanılama ve eğitim son derece önemlidir. Ayrıca erken dönem iletişim sorunlarının giderilmesi ileri yaşlarda ortaya çıkabilecek akademik başarısızlık, duygusal ve sosyal sorunların da önüne geçebilmekte ya da en azından hafifletebilmektedir. Dil ve konuşma güçlüğünün giderilmesi bu alanda uzman terapistlerce sağlanmaktadır. Terapide çeşitli yöntem ve teknikler yanında dil ve konuşma egzersizlerini de içeren bir ‘özel eğitim’ planı ve programı uygulanır. Problemin türüne ve duruma göre tıbbi tedavi gerektirebilir. Çocuğunuzun dil ve konuşma güçlünün giderilmesi, geliştirilmesi konularında Şirinevler Rehabilitasyon Merkezi’in danışmanlık, eğitim ve koçluk hizmetlerinden yararlanabilirsiniz.